Merhabalar değerli tarih dostları.
Bildiğiniz üzere son dört haftadır yazılarımızda Turgutoğulları
Beyliği’ni anlatıyoruz.
Kısaca hatırlatmak gerekirse; Turgutogullari Horasan’dan
Anadolu’ya göç etmiş bir Türk beyliğidir. Anadolu Selçuklularının yıkılmasının
ardından Karamanoğulları ile aynı safta savaşmış ve birlikte hanedan mücadelesi
vermişlerdir. Karamanoğulları’nda yüksek askerî görevlerde bulunmuşlar, aynı
zamanda Konya merkez ve ilçelerinde birçok hayır eseri inşa ettirmişlerdir.
Turgutogulları’nin büyük
hürmet gösterdikleri Didigi Sultan ve
Seydisehir’in kurucusu Seyyid Harun Veli’nin aralarındaki yakın ilişki, Seydişehir’i
Turgutoğulları için önemli bir merkez haline getirmiştir
Turgutoğulları’nın Seyyid Harun Veli ve soyundan gelenler
ile ilişkisi yalnızca Seydişehir sınırları içerisinde de kalmamıştır. Örneğin
1520’li yıllara ait tahrir kayıtları incelendiği zaman, o dönemde Turgutoğlu
toprağı olan, günümüzde ise Konya / Yunak ilçe sınırları içerisinde yer alan
Turgut kazası, Kabaklu köyünde Seyyid Harun Veli soyundan 22 kişi yaşamaktadır.
Kayıtlarda "Cemâ'at-ı EvIâd-ı Seyyid.”
olarak geçen bu kişiler Turgutoğulları’ndan ayrı kabul edilerek Seyyid
oldukları için vergiden muaf tutulmuşlardır. Bu soy Turgutoğulları içinde
eriyip kaybolmadan 1591 yılında 43 kişiye kadar ulaşmıştır. Fakat daha sonra
göçler ve iskân politikaları nedeni ile Turgut’tan ayrılmışlar ve kayıtları
kaybolmuştur.
Seyyid Harun Veli soyundan gelen bu kişiler Osmanlılar döneminde bir iskân
politikası olarak mı Turgut’a göç ettiler yoksa bir husumet yüzünden mi
Seydişehir’i terk ettiler maalesef bilemiyoruz.
Kesin olan Seyyid Harun Veli soyundan gelen bir grubun geçmişte
Turgutoğulları’nın merkezi kabul edebileceğimiz Turgut’ta yaşamış olduklarıdır.
Seydişehir tarihinin
temeli kabul edilen Malakat-ı Seyyid Harun Veli adlı eser 1554/55 yılında, Seyyid
Harun Veli’nin ölümünden yaklaşık 230 yıl sonra dokuzuncu kuşak torunu
tarafından yazılmıştır. Bu eser yazılırken Seyyid Harun Veli Camii avlusunda
bulunan Turgutoğulları türbesi inşa edileli yüz yıldan daha uzun bir süre geçmiş,
Seyyid Harun Veli soyundan gelenlerde çoktan Turgut’a göç etmişlerdi.
Peki, neden Malakat-ı Seyyid Harun Veli’nin yazarı Abdülkerim
Bin Şeyh Musa eserinde Turgutoğullarından ve Turgut’ a göç eden bu soydan hiç
bahsetmemişti?
Bildiğiniz üzere Osmanlı – Karamanoğulları mücadelesi çok uzun
yıllar devam etmiş, Fatih Sultan Mehmet yıllar süren bu mücadeleye ancak
Seydişehir, Beyşehir, Akşehir, Konya Gevele kalelerini yıkarak son verebilmişti.
Uzun süren bu savaşlar yüzünden Karamanoğulları ve Turgutoğulları’nın Osmanlılar
nezdinde iyi bir intibaları yoktu. Kitap yazıldığı dönemde ise Seydişehir kesin
olarak Osmanlı topraklarına katılmış olduğu için Abdülkerim Bin Şeyh Musa’nın
eserde Turgutogulları’ndan bahsetmekten çekinmiş olduğunu düşünebiliriz.
Abdülkerim Bin Şeyh Musa Karamanoğulları ve
Turgutogulları’ndan bahsetmekten çekinmiş olsa da geçmiş vakfiyelerden yeni
bilgilere ulaşabiliyoruz. Örneğin Karamanoğlu 2. İbrahim Bey Ulu Kilise
köyündeki arazilerinin, azatlısı Bahadır Ağa Yenice Köy ’deki arazilerinin
gelirini Seyyid Harun Veli zaviyesine bağışlamışlardir. Seyyid Harun zaviyesinin
gelirlerinden bir kısmı Turgutoglu Rüstem Bey, oğlu Ali Bey ve soyundan
gelenlere ayrılmıştır. Bu kayıtlar Turgutoğulları’nin Seydişehir’de söz sahibi
olduklarıni göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca Rüstem Bey’in Kavak köyünde bir çiftliği
olduğu ve gelirini vakfettiğini de Fatih Sultan Mehmet döneminde tutulan
Karaman Eyaleti Vakıf kayıtları arasında görebiliyoruz.
Rüstem Bey’in adını
sadece vakfiyelerde değil Konya Yusuf Ağa kütüphanesinde de görebilirsiniz. Mefatihül
Gayb adlı eserin birinci cildinin ilk sayfasında “Bu tefsiri sayın büyük Emir
Rüstem Bey oğlu Halil Bey, Şeyh Sadreddin Konevi zaviyesinde 1431 senesinde
vakfetti. Kimseye kalamaz ve bağışlanamaz” şeklinde bir not bulunmaktadır. Adı
geçen ve kütüphanesinden birçok kitabı bağışlayan Halil Bey’in babası olan ‘Sayın büyük Emir Rüstem Bey’, Seydişehir’de
türbesi bulunan Turgutoğlu Emir Rüstem Bey’den başkası değildir.
Bu yazı ile birlikte toplamda beş köşe yazısı ile
Seydişehir’de Turgutogullari adına farkındalık oluşturmaya çalıştım. Zira ilçemizin
Seyyid Harun Veli, Şeyh Hacı Abdullah Efendi ve Mahmut Esat Efendi dışında öne
çıkan bir tarihi kişiliği maalesef bilinmiyor. Artık bu çemberi genişletmeli,
Seydişehir tarihini zenginleştirmeliyiz.
İlk olarak Seydişehir tarihinde önemli bir yeri olan Turgutoğulları’nın isimlerini
yaşatarak bu farkındalığı kalıcı hale getirebiliriz.
Sizce de ‘Emir Rüstem Bey Caddesi’, ‘Turgutoğlu Parkı’,
‘Turgutoğlu Ali Bey Kütüphanesi’ gibi isimler Seydişehir’e yakışmaz mi?
m_k_erdem@hotmail.com
Fbook/ İnstagram/ Twitter : eski_seydisehir
Kaynaklar;
Şükrü Taşdelen; Turgutoğulları Vakfiyelere göre beylikler dönemi, Yedi Tepe Yayınevi, 2021, sf. 97
Hakkı Önkal; Turgutoğullarının Konya’daki Türbesi, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu - 4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2018, sf 611
Mustafa Akkuş; Kadı sicilleri ışığında Turgutoğulları Vakıfları, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu - 4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2018, sf 573
Alâeddin Aköz; Orta Anadolu’da nüfus mücadelesi ve Turgutoğulları, Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Sempozyumu -4 (1-3 Aralık 2017) Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları,2018, sf. 478, 489
M. Akif Erdoğru; Seydişehir Seydi Harun Külliyesi Vakıfları Üzerine Bir Araştırma
Yorum Gönder
Yorum Kuralları
1- Nezaket Kuralı
2- Hakaret ve Küfür
3- İlgili Yorum
4- Bağlantılar ve Reklamcılık
5- Türkiye Cumhuriyeti Yasaları Geçerlidir
Detaylı Bilgi İçin Aşağıdaki Bağlantı Metnini Okuyunuz.
Bağlantı Metni Oku